Thursday 3 January 2013

Kardeş Sevgisi

Dün, geldiğim yerde evimde yemek yediğimiz insanların buradaki evlerine gittik. Önce HacıBey, sonra Dayı'lara. HacıBeylerde köpek sevdik, dayılarda 43 günlük bebek!

Biz gelmeden evvel ablası bebeği taşırken kafasını omuzuna çarpmış. Kafası morarmış bebeğin :/ (ben görmedim). Ablası da o kadar üzülmüş ki, ağladı sürekli odasına gidip, gelip.

Ben de teselli ettim. "Merak etme bebeklere bi'şey olmaz. Ben kardeşimin üzerine oturdum, hala yaşıyor" eheheh

Prenses kardeşim henüz blogu okumuyor ama okusa, güler geçerdi herhalde. Çünkü küçükken onu kıskanıp, neler yapmıştım. Ama şu an dünyadaki en önemli insan kendisi benim için. 

Ben bunu söyleyince, anne ablanın bir büyük kardeşi ile yaşadığı kıskançlık sinirlerinden bahsetti. Kız, kardeşinin kulağını ısırmış. Ben de benimkinin göbeğini ısırmıştım :/

Nasıl bir duyguysa artık, neler yaptırıyor. Kıskançlık cinayetini anlayabiliyorum bundan sebep.

Ben yine de dünya üzerindeki en güzel dişi olan kardeşimden bir kere daha bur'lardan özür dileyeyim. Ay lav ye!

3 comments:

  1. annem kardeşlerimi doğurduğunda birinde 17. diğerinde 21. yaşındaydım kıskançlık söz konusu olmamıştı haliyle bende. Çocuk sahibi olduktan sonra da evladımla neredeyse aynı derecede sevgi olduğunu öğrendim.
    Yaşasın kutsal kardeş sevgisi .

    ReplyDelete
  2. Yaşasın kardeşler ve kardeş mertebesinde sevilen arkadaşlar / dostlar!!!

    Benim kardeşim çok güzel ama tam bir prenses.

    Gülerken burun kenarlarında toparlaklar çıktığı için de "Tomurcuklu Prenses" :) yiihaaaa

    ReplyDelete
  3. Ne kadar güzel bir şey. Yıllarca gözden uzak olan gönülden de uzak olmuş bende de...

    ReplyDelete