Monday 11 February 2013

Kahraman Jandragones Otero İş Başında!

Ben de süper kahramanlar gibi donumu taytımın üzerine giydim (yeşil tayt üstü pempe don), Ank'ralılara medeniyet öğretmeye devam ediyorum.

Sayemde muasır medeniyet seviyesine çıkacak bu Kafakent! Heykelimi dikecekler, tam da geçen ay düştüğüm noktaya. 

Her gün, bir kontrollü, iki kontrolsüz yaya geçidinden 2şer kere geçiyorum. Her gün aynı sorun. Hem sürücüler, hem de yayalar pIroblem!
Kontrolsüz dediğin zaten; trafik lambası, polisi olmayan geçit. Evropalarda ayağını atarsın, araç durur ya, ben de anaokulu eğitimini yurt dışında tamamlamış bir birey olarak, (saçımı savururum bu cümlede her zaman) yetiştiğim ortamı terk etmiş ama asimile olmamışım. İçime, iliğime sinmiş bu medeniyet. Beklediğim davranış bu. 

Yapan sürücü var mı? Bir ben yapıyorum, bir de benim dışımdaki 10.000 sürücü arasından 3 kişi. Bunların 2si zaten müşteri peşinde koşan ve müşteri tipin varsa sana korna çalan taksi sürücüleri! (Sahte kürkümü giydiysem 10 araçtan 7si korna çalıyor)
Diğer biri de, popomuza, bacağımıza bakmak isteyen bir erkek sürücü oluyor. Duran tek kadın benim, yeminlen. Bir sürü alanda ilk ve tek kadın olmama ek olarak, yayaya yol veren tek kadın benim!

Ben yaya isem ve doğal olarak araçlar durmuyorsa, işte bu noktada eğitmenliğim başlıyor. Yaya geçidine ayağımı atıp da, anında geri kaçmam gerekmiyorsa, ağır ağır ilerliyorum o çizgilerden. Tıpkı bir Ahmet Haşim gibi. Tıpkı Kaplumbağa Terbiyecisi'nden eğitim alan bir kaplumbağa, bir tosbağa gibi!

Birisi kornaya bassın, yolumdan yavaşça dönüp, elimdeki şemsiyeyi sallayıp, "bak bunu görüyor musun bunu?" diyeceğim. 

İşte o zaman sopa yersem, gaziyim demektir! Beni omuzlarınızda taşıyın! Heykelimde bindiğim atın bir ayağı havada olsun! Çünkü savaşırken yaralanmış olacağım! Medeniyet savaşı!

Kontrollü yaya geçidi ise, trafik lambalı olan işte. Ama yayaya kırmızı sayı ile 75 saniye geri sayarken, 65inci saniyeye kadar, yaya kırmızı dinlemiyor. Çünkü, araçlar duruyor. Araç duruyor ama lamba geçme diyor?! Yaya napıyor? Geçiyor. Son dakikalarda, hızlanıp neft yağı yemiş at gibi koşanı da var. Bir gün biri düşecek, ruhsatım yanımdaysa, gururla gösterebileceğim ilk yardımcı belgemi burunlarına dayayıp, "açılın ben ilk yardımcıyım, 112yi arayın" diye bağıracağım! İşte o zaman taytımım üzerindeki pembe donum görünecek!

İşte bu bilinçsiz, kazaya koşan yayaların arkasında ben napıyorum, içimden "salaklaarrrr, bilinçsiz insanlaarrr" diye bağırıp, elimdeki şemsiyeye iki elimle tıpkı bir Ank'ra hamfendisi gibi tutunuyorum. Önümden şirketten arkadaşlar geçerken elleri ile (korna yok) selam verirse, hamfendiliğimi kenara bırakıp, sokaktaki araç arkasıdan koşan sümüklü bebeler (OHA! Ank'ra jargonu kullanıyorum!) gibi heyecanla el sallıyorum. Onlar geçtiğinde, eski hamfendi tavrıma dönüyorum iki saniyede.

Yeşil yandığında da, yutkunup geçiyorum. İnsanlarla çarpışmamak için, soldan! evet, soldan binama doğru yürüyorum.

Bir hayalim vaarr!
Bir gün sadece Ank'ra değil, tüm yurtta yayayı gören, aracını durdurup, zaten yazılı olan yaya üstünlüğüne saygı gösterecek!

Bir gün, tüm Türk yayalar, yolun sağından gidecek!

Bir gün, tüm Fikri hür, vicdanı hür Türk sürücüler, araçtan inince yaya olduklarını fark edecek!!

Bir gün, heykelim dikilecek ama kuşlar üzerine pislemeyecek!

Bir gün, vallaha bak!!!1 Bir gün!!1


J.O.
bir de logo çizmeliyim kendime! başkalarının çizeceği yok.

1 comment:

  1. Aminbin.. O gün gelene dek pembe donunu sen yine taytın içine giy, ne olur ne olmaz.

    ReplyDelete