Wednesday 26 December 2012

Sokaktaki Adam ve Garson Adamlar

Sevgili C ile buluştuk geçen haftalarda. Bir yandan nerede yeriz diye dolanırken, bir yandan da konuşuyoruz tabi. 

Ben "memleketimi özledim" dediğimde, bir adam arkamdan "memleketin neresi?" diye sordu. Ben de döndüm, geldiğim yeri söyledim. Beni oraya eğitime gitmiş bir öğrenci sandığı için, 36 yaşındaki her kadın gibi adama ilgi gösterdim :/ (arrgghhh)

İş için orada yaşadığımı, ne iş yaptığımı söyleyince, "meslektaşız" dedi. Ben de tıpkı bir asker gibi topuklarımı birbirine vurarak, "dinliyorum müdürüm" dedim.

Sonra adam konuşmaya başladı. Eski SSK Müdürü imiş. İsmimizi söylemedik ama bana sürekli "Necla mıydı? Bak canım..." diyor, bir yandan da koluma dokunuyor. Ben o vakitlerde, üzerimde bir dana taşıyor (bir kuzu ağırlığında büyük beden deri mont) olduğum için temas edemeyeceğini bilerek, C'ye endişe ile bakıyorum. Adam bağladı bizi. Neler anlattı neler. 

En sonunda, arkadaşımın Almanya'dan geldiğini ve onunla vakit geçirmek istediğimi söyledim. Adam "Jale mi demiştin?" diye sorarak, iki yakamdan tutarak, konuşmaya devam etti. Ben de kartını istedim.

Bir ara "sarhoş değilim" dedi. Hiç düşünmemiştim sarhoş olduğunu. Sadece devletin delirttiği bir adam diye karar vermiştim. Elindeki çerezlerden bize uzattı. Nazikçe reddettik.

Kartını da, az olacağını düşünerek, "biz arkadaşım ile fotokopisini çekeriz" diyerek tekrar istedim ki, çizgili (kareli de olabilir) harita metot defterine elle yazılarak düzgünce kesilmiş, 2cm x 7cm bir kağıdı elime tutuşturdu. Üzerine adını ve telefonunu yazmış ve SGK diye de eklemiş. 
Sonra adamdan zor kurtulduk. Belli ki dinlenmeye ihtiyacı varmış.

Sevgili C ile GöksuLokantası'na gittik. 

Borç çorbamızı içerken, bir yandan konuştuğumuz için azar yedik garsondan. "Madem konuşacaktınız, çorba söylemeseydiniz" dedi. 
Aklıma Akçaabat köftecisi geldi. "Susun da yiyin, sonra konuşursunuz, köfteler soğuyacak". 

3 comments:

  1. Çattık belaya...

    Ben böyle fırsatlar arıyorum, arıyorum ki ne menem insanlar anlayayım diye, ama bana hiç denk gelmiyor.

    ReplyDelete
  2. Bana geliyor hepsi çünkü.
    Ben de her zaman nazik, haMfendi tavrımla cevap veriyorum.

    ReplyDelete
  3. off kağıdı görünce üzüldüm. bize de denk geldi bi kaç hafta önce, yan masadan susmak bilmedi, gittiği üniversiteleri anlattı falan. sonunda fotoğraflarımızı çekmeye başlayınca kaçtık nazikçe. bizimki yalnızlıktan delirmişti gibime geldi.

    biz de dün gece göksu'daydık :)

    ReplyDelete